Neden Nefret Ediyorlar?

06.09.2023
2.303
A+
A-
Neden Nefret Ediyorlar?

Ülkemizde dini anlattığını, Ehl-i Sünnet’i koruduklarını, insanımızın dini sapkınlıklara düşmemesi için uğraştığını anlatan unvanlı unvansız bazı kimselerin neden bu topraklara ait olup büyük işler başaranlardan nefret ettiklerini hiç düşündünüz mü?  

Her ne kadar Anadolu’dan olmasa da mesela Muhammed Hamidullah! Yazdığı siyeri bırakın geçmeyi yaklaşan dahi henüz çıkmadı! Yaşadığı sürece “İslam’ın kalesi” diye anılan; oryantalistlerin meydan okumalarında “Hamidullah hariç…” dedikleri büyük bir İslam âlimi! Hz. Peygamber’in mektuplarını, savaşların krokilerini, ilk İslam devletinin yasal zeminini anlatan, İbn İshak’ın bir siyer nüshasını keşfedip tahkik eden… Saymakla bitmez… Şimdi Allah billah aşkına niye böyle birine birileri aman ha bunun kitaplarını okumayın der?

Mesela Fuat Sezgin… sadece Batı’ya değil Doğu’ya da bir İslam medeniyeti olduğunu hatırlatan, İslam medeniyetinin ürünlerini görselleştiren, yüzlerce kitabı gün yüzüne çıkartan… Bir oryantalist olan Brocelmann’ın eseri GALL’a karşı İslamî ilimleri ve kitaplarını anlattığı devasa eseri GAS’ı ortaya koyan…Hepsini bir tarafa bırakalım Buharî’nin Kaynakları gibi daha şimdiden klasik haline gelen bir eseri yazan büyük bir İslam âlimine neden birileri “o seküler idi” “o anlamaz” der?

Mesela Hasan Onat! Ülkemizde mezhepler tarihinde onlarca öğrenci yetiştirmiş, mezhepler tarihçiliğini ülkemizde sistematik hale getirmiş hepsinden ötesi ülkede alevi-sünni ayrışmasının önüne geçip kardeşliği vurgulamış bir İslam âlimi öldükten sonra neden birileri, “ölmeseydi falan konferansında şunları diyecekti” der?

Mesela Hüseyin Atay! Asırlardır var olan Mutezile geleneğinin son imamı olması, Arapların ülkede neredeyse ciddiye aldıkları iki üç kişiden biri olması, onlarca kitaba, harika bir meale imza atması, düşünmeye çağırması bir yana… Bugün bu ülkede Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri varsa onun çabalarıyla müfredata dâhil edilmesi… Böyle büyük bir İslam âlimine karşı sadece kendileri gibi düşünmüyor diye hakaretler, küfürler neden edilir? Bakın bakın neler düşünüyordu diye son derece çirkin bir tutum sergilenir?

Şimdi Allah için soruyorum; derdi İslam ve Müslümanlar olan birileri bu insanları nasıl sevmez? Bırakalım sevmeyi nasıl düşmanlık eder? Bırakalım düşmanlığı nasıl nefret eder? 

-Hocam, öyle demeyin bu saydığınız isimler İslam’ı tahrif ediyorlardı; hocalarımız bizi bu tahrife, bu sapkınlığa karşı koruyorlar!

-Kimin İslam’ını? Allah’ın gönderdiği Elçisinin tebliğ ettiği İslam ise yok! Düşünün, bakın, akledin diye emirler, tavsiyeler yağdıran bir din böyle âlimlere nefreti tavsiye etmez! Hâşâ! Ama birilerinin din diye pazarlamaya çalıştığı ticarî bir ürün ise! Evet, onları bu ticaretine çomak soktukları kesin! İslam’ı babalarından kalan karpuz tarlası kendilerini de o tarlanın korkuluğu olarak görüyorlarsa o başka!

Peki sizi koruyorlar da neden öldükten sonra? Yaşarken neden karşılarına çıkmadılar?   

Vakit mi yoktu, yoksa yaşarken dini korumak akıllarına mı gelmedi? Yoksa… Yoksa…  Yoksa sakın yaşarken onların karşısına çıkacak yürekleri, ilimleri, ahlakları, edepleri yetersiz olmasın?

Nefretlerinin sebeplerini tam olarak anlayabilmek için onların bu tavrını din, ırk ve insanî açıdan değerlendirelim mi?

Mesela müşriklerin putlarına, müşriklerin atalarına dahi sövmeyi yasaklayan İslam dini, kendisine hizmet eden bu insanlara sövülmesine razı olur mu?! Resulullah tövbe haşa bunlara sövülmesine izin verir mi? Veya İslam ahlakı, ölülere sövülerek dirilere eziyet edilmesini onaylar mı? Mesela İslam hukuku, cevap veremeyecek olanlara bu şekilde saldırılmasına cevaz verir mi?

Demek ki bu yapılanın İslam ile bir alakası yok! Tam tersine ortada bir İslam dışılık, bir ahlaksızlık var! Hatta açık bir İslam düşmanlığı var!

O yüzden İslam’ı bir tarafa bırakalım! Soya bakalım! Mesela bir Türk, bir Kürt, bir Arap, bir Ermeni, bir Rum… Ölen bir insanın hemen arkasından sövmeye başlar mı? Konuşamayacağını, cevap veremeyeceğini bile bile hazır ölmüşken deyip saldırır mı?

Yok! Yer yüzünde böyle davranmayı doğru bulacak bir ırkın, bir milletin olacağını ben düşünmüyorum.  

Hele hele bir Türk! Bu coğrafyadan çıkmış, bu coğrafyaya ait ilim adamlarını unutturmaya, onlara sövmeye dili, kalemi el verir mi? Anadolu’nun yüz akları olan insanlara böyle nefret kusabilir mi? Bir hâşâ daha! Veya bir Kürt! Yaşayana karşı dahi aman üzülmesin diye susan bir Kürt, hazır ölmüşken onun arkasından saydırır mı? Hele hele bir İslam âlimine karşı… Sırf kendisi gibi düşünmedi diye…Böyle bir namertliğe hangi Kürt, hangi Türk onay verebilir?

Demek ki ortada bir soy problemi, bir Anadolu düşmanlığı var!

O yüzden soyu da bir tarafa bırakalım. Olaya insan açısından bakalım! Artık daha ötesi kalmadı zaten! Yapılanlar, takınılan tavırlar insanî mi? İnsana yakışan davranışlar mı? Mesela bir insan, başka bir insan ölür ölmez onu eleştirmeye, tekfire, cehenneme yollamaya başlar mı? Ailesini, çocuklarını, sevenlerini düşünmeden…

Bir insan bu kadar acımasız, merhametsiz, vicdansız olabilir mi?

Yok olamaz! Demek ki bu yapılanlar insanî de değil!

Peki ya sonuç?

Son derece açık değil mi? Ama isterseniz toparlayalım:

Bunlar İslam düşmanı!

Bunlar ilim düşmanı!

Bunlar Türk düşmanı!

Bunlar Anadolu düşmanı!

Bunlar insan düşmanı!

BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. 987654 dedi ki:

    Birazda sanki Rabbin, Rablığından (lütuf)
    Rol çalma var.Vefatından sonra kişiye akıbet biçmek böyle birşey