Hz. Nuh Kıssası Hz. Peygamber İçin Ne İfade Etti?

03.09.2018
3.549
A+
A-
Hz. Nuh Kıssası Hz. Peygamber İçin Ne İfade Etti?

Tefsir ilmi, birçok ilimle bağlantısı olan interdisipliner bir alandır. Bu ilimlerden özelikle Siyer, vahiy-vakıa ilişkisini ortaya koyma açısından büyük önem arz etmektedir. Bilindiği üzere Kur’an yirmi üç yıllık nüzul tarihinde genellikle yaşanan olaylara çözüm olarak bazen de cevap olarak inmiştir. Bu bağlamda Kur’an kıssalarını yaşanan tarihe hem teşvik hem de tehdit olarak ifade etmek mümkündür.

Kıssalar, indiği dönemde Kur’an’da da belirtildiği gibi Hz. Peygamber için kalbindeki huzursuzluğu tatmin edici bir haber, müminler için de bir öğüt ve hatırlatma (Hûd 11/120) niteliği taşımaktadır. Bunun yanında inkâr eden kavimlerin başına gelenler ise Mekkeli müşrikler için tehdit ifade etmektedir. Kur’an’ın bu üslubu vahiy ile tarihin zaman-zemin birlikteliğini sağlarken, geçmiş kavimlerin haberlerini aktarmakla vahyin diğer peygamberlere gelen vahiy ile irtibatını ve gaybi bilgilerin doğruluğunu göstermektedir. Bu durumu şu ayetle teyit etmek mümkündür: “Biz Nuh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik…” (Nisa 4/163).

Nuh (a.s.)’ın kıssası vahiy tarihinde en çok zikredilen kıssalardan biridir. Vahyin başlangıcından sonuna kadar mekki ve medeni surelerde Nuh kıssasını farklı boyutlarıyla görmek mümkündür. Bu Onun 950 yıllık peygamberliği sürecinde (Ankebut 29/14-15) inkarcılarla yaptığı mücadelede farklı tebliğ metotları uygulamasından ileri gelmektedir. Kendisinin de ayette ifade ettiği gibi O kavmini hem gece gündüz hem açıktan hem gizlice davet etmiş (Nûh 71/5-9), bu konuda büyük sabır göstermiştir.

Hz. Nuh’un kıssası Hz. Peygamber için iki şeyi ifade etmektedir. Öncelikle ilk inen surelerden biri olan Kalem suresinde bir uyarı olarak Hz. Peygambere dikte edildiği gibi “Sen, rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma” (Kalem 68/48) ayetinden hareketle Hz. Peygamber’den aceleci olmaması, inkarcıların muhalefetine sabır göstermesi öğretilmektedir. Bu bağlamda Ondan Hz. Nuh’u örnek alması istenmektedir. İkinci bir anlam olarak da yine ilk dönemlerde inen “Nûh” suresinde tebliğ metotları öğretilerek vahyin farklı şekillerde insanlara nasıl bildirilmesi gerektiği öğretilmektedir. İlerleyen süreçte nazil olan surelerde anlatılan Hz. Nuh tasvirinde biraz daha sert bir üslup hâkim olmakta, Hz. Peygamber’e karşı gösterilen muhalefete binaen Nuh kavminin helaki konu edilmektedir. Örnek olarak son dönemde indiği bildirilen Hûd suresindeki Nuh tufanının anlatımı verilebilir.

Sonuç olarak kıssaların, nüzul döneminde yaşanan vakıalara ışık tuttuğu, dönemin ruhuna uygun olarak çift taraflı mesaj verdiği söylenebilir. Bu nedenle Kur’an okumalarının Tefsir ilmi ile birlikte Siyer ilmi altında okunması, sağlıklı bir okumayı ifade edeceği gibi resmin bütününü görmeyi de sağlamaktadır. 

04/09/2018

Sümeyra Nalbant
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.