Rahmetle ve Saygıyla

01.04.2020
514
A+
A-
Rahmetle ve Saygıyla

“Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal

Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.”

 

“Modern zamanlarda yazılmış en iyi siyer kitapları hangileri?” diye bir soru sorulsa her halde en son ülkemizde yazılan eserleri zikrederiz. Bu Türk toplumu olarak zaaf noktamız… Bizden olan ve hemen yanı başımızda ulaştığımız yazar, akademisyen ya da mütefekkir her hangi yabancı birinden daha az önemlidir bizim için. Bu, kendi çocuğunu takdir etmeyip komşunun çocuğunu öve öve bitiremeyen annelerimizin yarattığı travmadan mı, yoksa toplum olarak özgüvensiz olmamızdan mı kaynaklanır bilinmez. Her konuda yerli değerleri hor görüp yabancıya öykünme hallerimiz meşhurdur vesselam.

Bu yazıda bir siyer klasiği denilse isabetli olan Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı isimli yerli ve milli bir esere yer vermek istiyorum. Bu vesileyle vefatının sene-i devriyesinde siyer ilmine değerli katkılar sağlayan İbrahim Sarıçam hocamızı hayırla anıp Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Bilindiği üzere klasik dönemden itibaren siyer yazıcılığında kronolojik anlatım tercih edilmiştir, ilk defa İbn Sa‘d tematik/konulu siyer yazıcılığı denemesinde bulunmuştur. Bu noktada merhum Sarıçam, birbiriyle bağlantılı konuları aynı başlık altında ele alarak ve kendi içlerinde kronolojiye dikkat ederek konulu-kronolojik siyer anlatımını başarılı bir şekilde mezcedebilmiştir. Eserin bir diğer mümeyyiz vasfı önsözde de ifade edildiği gibi Hz. Peygamber’in hayatı, kişiliği ve örnekliğinin Kur’an-ı Kerim, hadis ve ilk dönem İslam tarihi kaynaklarında yer alan tarihî gerçeklere uygun olarak yazılmış olmasıdır. Bu minvalde yazarın deyimiyle “hurafeden ve efsaneden arınmış duru bir metin” ortaya konmuştur demek pekala mümkündür.

Merhum Sarıçam hocamız her ne kadar kitabın hacmini artıracağını ve okuyucuyu yoracağını düşünerek akademik tartışmalardan ve ihtilaflı konulardan uzak durduğunu ifade etse de eserin akademik zihniyete ve ilmî hassasiyetlere bağlı kalınarak yazıldığı görülmektedir. Buna basit bir örnek olması bakımından Benî Mustalik Gazvesinin Hendek Gazvesinden önce meydana geldiği yönündeki rivayeti değerlendirdiği kısmı zikretmek yeterli olacaktır. Nitekim ilk dönem kaynaklara dayanarak Hz. Peygamber dönemi kronolojisine değinen birçok araştırmada Vâkıdî ve Belâzürî’nin yanlış tarihlendirmesi esas alınmakta Mustalikoğulları Gazvesinde elde edilen iki bin deve ve beş bin koyun ganimetinin Hendek kazımı esnasında Hz. Peygamber ve sahabenin açlık çektikleri yönündeki rivayetlerle çeliştiğine dikkat edilmemektedir.

Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı kitabının bir diğer ayırıcı özelliği ise Hz. Peygamber’in savaşlar dışındaki faaliyetlerine malzemenin el verdiği ölçüde daha fazla temas edilmesidir. Maalesef klasik siyer yazıcılığının gazve merkezli olduğu acı bir gerçektir. Oysa merhum Sarıçam’ın önsözünde altını çizerek ifade ettiği gibi Hudeybiye seferi ve Veda haccı hariç, Hz. Peygamber’in gazvelerde geçirdiği zamanın toplamı, yolda geçen zamanlar dahil ancak bir yıldan biraz fazla (1.3 yıl) bir süreyi kapsamaktadır. Ayrıca çarpışma meydana gelen gazvelerin sayısı da bütün gazvelerin toplamının üçte birini geçmez. Bu da Hz. Peygamber’in hayatında savaşların az yer tuttuğunu; öyle ki yirmi üç yıllık peygamberlik süresinin yüzde ikisi, tüm Medine döneminin ise yüzde dördüne tekabül ettiğini göstermektedir. Sarıçam, Hz. Peygamber’in savaşlar dışındaki faaliyetlerine hak ettiği önemi takdir ederek onun örnek kişiliğinden kesitler sunarak aile reisliği, idareciliği, ekonomik, kültürel ve sosyal faaliyetlerine yer vermiştir. Öte yandan gerek hocamızın kendi objektifinden yansıttığı fotoğraflar gerekse o dönemin siyasi durumunu resmeden harita ve krokilerin bolca kullanılması bir diğer zikredilmesi gereken husustur.

Son söz olarak hayatta iken kitabına gösterilen teveccühü görme bahtiyarlığına erişmiş hocamıza yaptığı tüm çalışmalarının sadaka-i cariye olarak mükafat ve mağfiret getirmesini niyaz eder, sizlere de iyi okumalar dilerim.

 

Şükran Adıgüzel
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.