Semavî Dinlerden Önce Arap Yarımadasında İnanç –I
Muhammed Şa’bân
(çev: Asım Sarıkaya)
Arap yarımadası semavî dinlerden yani ilahî mesaj ve hitaplardan önce birçok dinî inanca sahip olmuştur. Komşu medeniyetlerin özelliklede Irak ve Mısır medeniyetlerinin dinî doktrin ve düşünceleri, Arap yarımadasının inanç ve dinî öğretilerine etkisi olmuştur.
Kahire Üniversitesi Mısır Arkeolojisi bölüm başkanı Prof. Dr. Alâ Şâhîn, bu etkilerin en önemlilerini bir çalışmasında ele alarak tarih öncesinden milattan önce 3000 yılına kadarki dönemde bu bölgedeki en önemli erken inançları incelemiştir.
Mabetler
Arkeolojik ve yazılı envanter, Arap yarımadasında geçmişi M.Ö. 3000 yılına kadar uzanan ve inanca hakim olan önemli dinî yapıların varlığını ortaya koymuştur. Nitekim Şâhîn, yukarıda zikredilen ve İttâdü’l-Eseriyyîni’l-Arab ilmî dergisinde 2006 Temmuz sayısında yayınlanmış çalışmasında –ki bu çalışması aynı yıl “Arap Toprakları Arkeoloji Çalışmaları” başlığıyla Arab Birliği merkezinde düzenlenen sempozyumda sunulan tebliğlerdendir– bazı bölgelerde Milattan Önce 2000 ile 1500 yıl aralığına ait dinî yapıların keşfedildiğinden söz etmiştir. Bu bölgelerden biri Kuveyt’teki Feyleke adasıdır. Feyleke adasında ibadet, Irak yazıtlarında “Enkî” veya “Enzâkî” şeklinde isimlendirilen meşhur su tanrısına mahsus, adınmış idi.
Ayrıca Şâhîn, Bahreyn adasındaki kazı çalışmalarının, meşhur tanrılara tahsis edilmiş mabetlerin/tapınakların da içinde bulunduğu çok sayıda arkeoloji sahasını gündüzüne çıkardığını zikretmiştir. Keşfedilen bu mabetlerin enkazları arasında düzenlenen dinî ritüel ve ayinlerle bağlantılı bazı kalıntılar bulunmuştur. Muhtemelen söz konusu tapınakların en meşhurları terim olarak “Bârbâr” şeklinde bilinen mabet ile Sâr bölgesinde bulunan diğer bir mabettir.
Birleşik Arap Emirlikleri Devleti’nin Ümmü’l-Kayveyn Emirliği’nde Şâhîn’in de işaret ettiği üzere varlığı Demir Çağı’na (M.Ö 1800–1200) kadar uzanan “Şümeyr/Şemîs Mabedi” ismiyle bilinen bir tapınak bulunmuştur. Aynı dönemde Yemen’de özellikle de Sebe, Maîn, Katabân ve Hadramevt adlarıyla bilinen meşhur eski medeniyetleriyle ilintili olarak bölgenin dinî yapılarına dair örnekler veren önemli yerler keşfedildi. Yemen bölgesinde ortaya çıkarılan bu mabetlerin en meşhurları arasında “Mirvâh Tapınağı”, Mûka isimli bilinen Ay tanrısına ibadete adanmış “Belkîs Mabedi”, Ma’rib şehrine 27 kilometre mesafede keşfedilen “Ma’ribem Tapınağı”, Temnah bölgesinde Katabânîlere ait İşterem tanrısının mabedi ve Sîn tanrısına tahsis edilmiş mabet yer almaktadır.
Öte yandan kazı çalışmaları esnasında zikredilen tanrılara hizmet etmek için bu mabetlerde bulunan din adamlarının heykelleri keşfedilmiştir. İstisnai durum olmakla birlikte kadınlar da zaman zaman bu dinî hizmetlerde görev almışlardır. Şâhîn’in işaretin ettiğine göre bu mabetlerin gelir kaynakları; adak, kurban, yöneticilerin veya insanların hediyeleri/armağanları ile savaş ganimetleri olarak çeşitlilik arz etmekteydi.