1 Ocak Noel mi Yılbaşı mı Mekke’nin Fethi mi?
Dünyada bu günlerde kutlamaları yapılan Noel ve yılbaşı farklı bir anlam ve önem taşımaktadır. Latincede “Tanrı’nın doğum günü” anlamında “Noel”, günümüz İngilizcesinde “Mesih’in ayini” anlamında “Christmas” olarak isimlendirilir. Diğer bir ifadeyle Hıristiyanlar Mesih İsa’nın doğumunu kutlamaktadır. Hz. İsa’nın ne zaman doğduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte İncillerde verilen bilgilerden yola çıkarak tahminlerde bulunulmuştur. Zira ilk dönem Hıristiyanlar, Hz. İsa’nın doğumundan ziyade ölümü ve yeniden dirilişi ile ilgilenmişlerdir. Farklı tarihlendirmelerle birlikte Kral Hirodes zamanında doğan Hz. İsa’nın, yıl olarak en geç Kralın ölümüne yakın bir tarihte, MÖ 4 yılında doğduğu düşünülmektedir.
Hz. İsa’nın doğum günüyle ilgili genel kabul Batı kiliseleri için 25 Aralık, Doğu kiliseleri için ise 6 Ocak’tır. Doğu kiliselerinde 6 Ocak, Hz. İsa’nın Vaftiz ve doğum günü olarak kabul edilir. Batı kiliselerinde ise 6 Ocak yine vaftiz günüdür; ancak doğum günü, Antik Roma’da yaygın olan Hint-İran kökenli güneş tanrısı Mithra’nın doğum günü de olan 25 Aralık kabul edilir. Yahudilerin kutsal kitabı Eski Ahit’in Malaki kitabında geçen “salâh güneşi” Hıristiyanlar tarafından Hz. İsa olarak yorumlanmış, bu düşünceyle pagan inançtaki güneş tanrısı Mithra’nın yerine İsa geçmiştir. Hz. İsa’nın doğum gününün, kutlamaya dönüştürülmesini ise 354 yılında Papa Liberius yapmış, sonrasında Doğu’ya geçmiştir. Çam ağacı gibi pagan unsurlar da bu kutlamalarda yerini almıştır. 25 Aralık ile 6 Ocak arasında geçen süre de önem taşımaktadır. Antik Roma’nın pagan kutlamasının Hıristiyan kutlamasına dönüştürülme sebebi dönemin Mithra inancına karşı hem Hıristiyanlığı korumak hem de alternatif bir kutlama yapma olarak görülmektedir.
Yılbaşının günümüzdeki şeklini almasındaki seyrine değinmek gerekirse tarihin bilinen ilk güneş takvimi Mısırlılar tarafından hazırlanmıştı. Roma İmparatorluğunda 365 günlük takvim Roma şehrinin kuruluşu MÖ 754 yılı ile başlamakta ve 1 Mart yılbaşı sayılmaktaydı. Takvim hesaplamalarında artık günlerin çıkması sebebi ile Jül Sezar (Julius Caeser) tekrar bir takvim hazırlatmış, MÖ 45 yılında yılbaşını 1 Ocak’a almıştır ve ikinci güneş takvimine “Jülyen takvimi” denilmiştir. 527 veya 532 yılında Papa I. John’un emriyle keşiş Dionysius Exiguus takvimin başlangıç yılını, yani miladi 1. yıl, Hz. İsa’nın doğduğu yılla (milat) bağlantılı hale getirmiştir. Ancak yanlış hesaplamasından olsa gerek milat, Hz. İsa’nın doğumundan (MÖ 4) en az dört yıl sonrasına denk gelmekteydi. Yılların geçmesiyle tekrar oluşan artık günlerden dolayı, 1582 yılında Papa XIII. Gregorius, bütün uluslarca benimsenmesi amacıyla da yine 1 Ocak ile başlayan bir takvim hazırlatmış, buna da “Gregoryan Takvimi” denilmiştir. Osmanlı’da 1917’de yürürlüğe konulan bu miladi takvim, 26 Aralık 1925 yılında ülkemizde resmen kabul edilmiştir.
Ülkemizde yılbaşı, Hıristiyan dini olmaktan ziyade genellikle seküler bir amaçla yeni bir yıla giriş için kutlanmaktır. Bu konudaki tartışmalara girmeden ele almak istediğim konu yılbaşında ülkemizde yılbaşına denk geldiği düşünülen ve İslam dininin yayılması açısından oldukça önemli yeri olan bir hadisedir. Son yıllarda yılbaşında yani 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gecede, Hıristiyanlığa karşı alternatif bir kutlama düzenlemek amacıyla olsa gerek Mekke’nin Fethi kutlanmaktadır.
Hz. Muhammed ve Mekke’deki pagan Kureyş arasında on yıl savaş yapılmamasını içeren Hudeybiye Antlaşması 628 yılında imzalanmıştır. Ancak Kureyş iki yıl sonra Hz. Peygamberin uyarılarına rağmen antlaşmayı bozmuştur. Kureyş’in geri adım atmaması nedeniyle Hudeybiye Antlaşması yenilenmemiş ve Hz. Muhammed Mekke’ye sefer düzenlemiştir. 10 veya 13 Ramazan 8 (1 veya 4 Ocak 630) tarihinde Hz. Peygamber sefer için Medine’den yola çıkmıştır. Küçük çatışmalar haricinde Mekkelilerin direnmemesi üzerine büyük bir savaş çıkmamış ve çoğu İslam tarihi kaynaklarına göre Mekke 20 Ramazan 8 (11 Ocak 630) tarihinde fethedilmiştir.
Görüldüğü üzere Hz. Peygamber, 10 veya 13 Ramazan’da Medine’den henüz hareket etmiştir. Fetih ise 20 Ramazan’da gerçekleşmiştir. Nasıl ki Ramazan ayı, Kurban bayramı, hicri yılbaşı gibi tarihler ay takvimi esas alındığı için her yıl yer değişiyor ve sabitlenmiyorsa Mekke’nin fethinin de miladi takvime göre özel bir tarihte sabitlenmesi aykırı bir durumdur. Kaldı ki Mekke’nin fethi sabitlense ve miladi takvime göre yapılsa dahi bu tarih yine 1 Ocak değil 11 Ocak olmalıdır. Zira 1 Ocak’ta Mekke’ye doğru yola çıkılmıştır, henüz Mekke’nin fethedilip edilmeyeceği belli değildir. İslam alemi için önem arz eden bu olay kutlanmak isteniyorsa da tarihi saptırılmadan doğru zamanda yapılmalıdır.
Kutlamak isteyenler için Mekke’nin Fethi bu yıl hicri 20 Ramazan 1440, miladi 25 Mayıs 2019 tarihine denk gelmektedir.
31/12/2018