Osmanlı Minyatürlerinde Hz. Peygamber –I–

01.04.2020
643
A+
A-
Osmanlı Minyatürlerinde Hz. Peygamber –I–

Kerîm Abdülmecîd

Araştırmacı-Yazar

(çev: Asım Sarıkaya)

Osmanlı, altı asır boyunca üç kıtadaki toprakları yönetmiş büyük bir devlettir. Onların bu hâkimiyetleri süresine eşlik eden zengin sanatsal mirasa sahiptirler. Kuşkusuz onlar gerek İslâm devletlerindeki seleflerinden gerekse Avrupa kökenli imparatorluklardaki düşmanlarından kültürel ve sanatsal niteliklere sahip anane ve gelenekler devraldılar. Ancak onlar sadece bununla yetinmeyerek devraldıkları mirası yeniden harmanladılar ve bu köklü, büyük medeniyetlerin karışımından bizlere yepyeni renkler, çeşniler ortaya çıkardılar. Daha açık ifade edersek, Osmanlı; Timur, Selçuklu, Atabek ve Mısır-Şam Memlüküleri ile Bizans ve Balkan devletlerinin miraslarına sahip çıktılar ve onları başarılı bir şekilde devam ettirdiler. Bu başarılarında ve devamlılığı sağlamalarında bir tarafından İslâmî ile Avrupaî unsurların mezcetmeleri, diğer taraftan ise kesintisiz olarak sanatsal hareketleri desteklemeleri etkili olmuştur.

Günümüze ulaşan Osmanlı sanatının temelini, Osmanlı saraylarında çalışan erbâb-ı hıref yani sanat erbabı, sanatkarlar atmıştır. Onlar, kurum ve teşkilatlar çerçevesinde sanat eseri yapımı, minyatür çizimi ve hat yazımı alanlarında yüzlerce kişiyi kapsayan düzenli yapı ve topluluklar meydana getirdiler. Başlangıçta durum bu şekildeydi. Sonra onlara Herat, Tebriz, Dımeşk, Bağdat, Kahire ve aynı şekilde Bosna, Macaristan, İtalya ve Avusturya gibi uzak yerlerden pek çok sanat erbabı katıldı. Öyle ki, XVII. Asrında başlarında sanat erbabının sayısı iki bini aşmıştı. Bu kimseler, yerel sanatkarların yanı sıra sanatsal faaliyetlerin içerisinde yer aldılar. Böylelikle zaman içerisinde Osmanlı sanatının eşsiz hüviyetini ve alametifarikasını ortaya koydular.

Osmanlı Sanatı ve Siyer

Minyatür ismiyle bilinen sanatın, Osmanlıʼda büyük bir tarihi vardır. Hatta onlar, Hz. Peygamber’in hayatını minyatürlerle anlatmakla, herkesten ayrılmaktadır. Diğer bir ifadeyle, Hz. Peygamber’in hayatını minyatürlerle tasvir eden tek devlet, Osmanlı olmuştur.

Hz. Peygamber’in, Osmanlı tarihinde ve Osmanlı sultanlarının gönüllerinde özel bir yere sahiptir. Hz. Peygamber’in bütün hayatını tasvirlerle anlatma, işte bu büyük sevgi, muhabbet ve değerin yansımaları arasında addedilir. Burada kadîm İslâm dünyasında İslâm sanatları tarihi içerisinde en büyük sanatsal faaliyeti temsil eden “Siret-i Nebî” çalışmasından bahsedeceğiz. Bu çalışmanın yapımı, Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu III. Murat (1574-1595)ʼın emriyle gerçekleşti. Çalışmanın 1594 ile 1595 yılları arasında tamamlandığı düşünülmektedir.

Altı ciltten oluşan çalışma, Cahiliye döneminde başlayarak Hz. Peygamber’in bütün hayatını 800ʼü aşkın minyatürle anlatmaktadır. Ancak Hz. Peygamber’in ve ileri gelen sahabîlerin suretleri bu tasvirlerde yer almamaktadır. Mesela minyatürlerde, Hz. Peygamber’i Hira mağarasında inzivaya çekilmiş halde; keza kızı Fâtımatuʼz-Zehrâ ile Hz. Aliʼyi evlendirirken; Cebrail (as)’ı oʼna nübüvveti ve son peygamber olduğu haberini getirirken görmekteyiz. Ayrıca bu çalışmada Hz. Ademʼi ve Ebuʼl-Enbiya Hz. İbrahimʼin ateşe atılmasını tasvir eden birtakım minyatürler bulunmaktadır.

Şu kadar var ki bu çalışmanın ciltleri dünya kütüphanelerine dağılmış haldedir. Birinci, ikinci ve altında ciltleri, İstanbul Topkapı Sarayı Müzesiʼnde; dördüncü cilt, İrlandaʼnın Dublin şehrindeki Chester Beatty Kütüphanesiʼnde; Üçüncü cilt, ABDʼnin New York Public Library Spencer Koleksiyonu içerisinde kayıtlıdır. Ancak beşinci cilt halen kayıptır. Araştırmacılar, bu ciltte en az 200 minyatürün bulunduğunu tahmin etmektedirler.

Eşsiz nitelikteki bu çalışmada yer alan minyatürleri kimlerin tasvir ettiği kesin olarak bilinmemektedir. Yine de “Nakkâş Hasan Paşa”, “Lütfi Abdullah” ve “Osman” gibi Osmanlı sınırları içerisinde meşhur kimselerin, çalışmada yer aldığını iddia etmemiz yanlış olmasa gerektir.

Asım Sarıkaya
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.